ApeX Protocol’ün yakın tarihli bir raporuna göre, Singapur ve Birleşik Arap Emirlikleri küresel çapta en “kriptoya takıntılı” ülkeler olarak sıralanıyor. Singapur, nüfusunun %24,4’ünün kripto para sahibi olması ve 100.000 kişi başına 2.000 kripto ile ilgili sorgu ile arama faaliyetlerinde dünya lideri olması sayesinde 100’lük bir bileşik puanla bir numaraya oturdu. 2021’de Singapurluların yalnızca %11’i dijital varlıklara sahipti, ancak bu rakam bir sonraki yıl iki katından fazla arttı.
Hemen ardından, BAE 99,7 puan alarak %25,3 ile küresel olarak kripto para sahipliğinde ilk sırada yer aldı. Körfez ülkesi, 2019’dan bu yana benimsemede %210’luk bir artış gördü ve 2022’de nüfusun %34’ünden fazlasının kripto para sahibi olduğunu bildirmesiyle önemli bir artış yaşadı. ApeX, Cointelegraph ile paylaştığı raporda, çalışmada her ülkenin sahiplik oranı, benimseme büyümesi, arama etkinliği ve ATM bulunabilirliği olmak üzere dört göstergeye göre katılımının ölçüldüğünü belirtti.
Güçlü altyapısıyla 98,5 puan alan ABD, üçüncü sırada yer aldı. ABD, 30.000’den fazla ATM ile diğer tüm ülkelerden on kat daha fazla ATM’ye sahip ve 2019’dan bu yana kripto para kullanımında %220’lik bir artışla ATM bulunabilirliğinde lider konumda. Kanada, raporda %225’lik en yüksek benimseme büyüme oranıyla dördüncü sırada yer aldı. Nüfusunun %10,1’inin kripto para sahibi olduğu ve ülke genelinde 3.500 ATM’nin bulunduğu Kanada’nın bileşik puanı 64,7’ye ulaştı.
Türkiye, 57,6 puanla, nüfusunun %19,3’ünün kripto para sahibi olmasıyla ilk beşi tamamlayarak, küresel olarak sahiplik sıralamasında üçüncü sırada yer aldı. Aylık arama hacimleri de 100.000 kişi başına yaklaşık 1.000 sorgu ile güçlü bir performans göstermeye devam ediyor. İlk 10’daki diğer ülkeler arasında Almanya (48,4), İsviçre (46,2), Avustralya (45,1), Arjantin (37,6) ve Endonezya (37,1) yer alıyor ve her biri artan benimseme, güçlü altyapı ve artan kamu ilgisinin bir karışımını gösteriyor. ApeX Protocol sözcüsü, “Kripto artık uçlarda değil,” dedi. “Ülkelerin finansal geleceklerini tanımlama biçimlerinin bir parçası haline geliyor… sadece bir yatırım olarak değil, aynı zamanda insanların dijital çağda teknoloji, para ve güvenle nasıl etkileşim kurduğunun bir yansıması olarak.”