Şirketler 2024’te Ne Yapmalı?

By Fortune Türkiye

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, “Türkiye ekonomisinde görünüm daha olumlu hale geldi. 2024, enflasyonun gerilemeye başladığı, liranın daha tercih edildiği, cari açığın azaldığı ve sermaye akımlarının yeniden başladığı bir yıl olabilir” diyor.

                                                ERSAN TAYLAN

Dünyadaki dinamikler Türkiye için olumlu faktörlere evrilirken, 2024’te yurtiçindeki beklentiler pozitif olarak değerlendiriliyor. Uzman ekonomistlere göre resesyon teğet geçilebilir ancak büyüme 2024 ve 2025’te ortalamanın altında kalacak. Sermaye piyasalarında makro ve mikro dinamikler arasında mücadele devam ediyor… Peki, 2024 nasıl geçecek? QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan ile Türkiye ve dünya ekonomilerindeki beklentileri konuştuk.

Küresel ekonomik beklentileri baz alarak öngörülerinizi paylaşır mısınız?

Küresel ekonomide son yıllardaki en dikkat çekici sorun enflasyon olarak göze çarpıyor. Merkez bankaları özellikle pandemi dönemindeki parasal genişleme politikalarından sonra artan iç taleple birlikte yükselen enflasyona faiz artırımı politikaları ile karşılık vermişti. Şu an hem Avrupa Merkez Bankası (ECB) hem de Amerikan Merkez Bankası (FED) olası şoklar haricinde faiz artırım süreçlerini tamamlamış görünüyor. Artan faizlerle birlikte küresel ekonomide 2024 yılında büyümenin yavaşlaması öngörülüyor. Bu sebeple de gelecek sene dünyadaki büyük ekonomilerde büyümenin kısmen yavaşlayacağını söyleyebiliriz. Ayrıca, 2024 yılında enflasyonun kontrol altına alınması ile birlikte büyük merkez bankalarının faiz indirimlerine yavaş yavaş başlaması da bekleniyor. Halihazırdaki ekonomik görünüm ile küresel ekonominin gelecek sene yüzde2,5 ile yüzde 3,0 arasında büyüyebileceğini tahmin edebiliriz. Gelişmiş ülkelerde büyüme yüzde1, yüzde 2 bandında gelişmekte olan ülkelerde ise yüzde 3, yüzde 4 bandında gerçekleşebilir. Analistlere göre de hem ABD’nin hem de Çin’in büyümesi gelecek sene yavaşlayacak. Enflasyonla mücadelede istenilen yol kat edildikten sonra düşüşe geçecek faizlerle birlikte büyümede ivme yeniden yakalanabilir. Bu tahminlerde son yıllarda ortaya çıkan ve enflasyonist etkiler yaratabilen jeopolitik riskler yer almıyor. Bu tip risklerin devam etmesi ya da artması ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etki yaratabilir.

Türkiye ekonomisi 2024 yılı beklentileriniz nelerdir?

Yeni ekonomi yönetimi ile birlikte uygulanan ekonomik politikalardaki değişim Türkiye açısından daha olumlu ve öngörülebilir bir döneme girmemizi sağladı. Son dönemde kademeli faiz artışı süreciyle birlikte getirilen ek makro ihtiyati tedbirler ve bankacılık sektöründe uygulanan regülasyonlardaki sadeleşme adımları ile hem yurt içinde hem de yurt dışında ekonomik görünüme dair beklentilerde iyileşme görülmeye başlandı. Başta kredi derecelendirme kuruluşları olmak üzere birçok yabancı otoriteye göre de Türkiye ekonomisinde görünüm daha olumlu hale geldi. 2024 yılı Türkiye ekonomisi açısından enflasyonun gerilemeye başladığı, liranın daha tercih edildiği, cari açığın azaldığı ve sermaye akımlarının yeniden başladığı bir yıl olabilir. 

Türkiye ekonomisinde enflasyonla mücadele en önemli gündem maddelerinden bir tanesi. Gelecek yılın ikinci yarısında iç talebin de yavaşlamasıyla enflasyonda gerilemenin başlaması bekleniyor. Bu sebeple 2024 yılında enflasyonun son iki yıldan daha düşük olacağını ve TL’nin reel olarak güçlenebileceğini tahmin edebiliriz. Ayrıca enflasyon beklentilerindeki iyileşme ile birlikte gelecek yılın ikinci yarısında para politikasında sınırlı ve kademeli olarak gevşeme ya da faiz indirimi politikalarına geçebiliriz.

2024’te işletmelere ne tür destekler sunulması gerekiyor?

Şirketler açısından ihtiyaçları finansal ve finansal olmayan olarak ikiye ayırabiliriz. İşletme sermayesi ihtiyacı ve yatırım amaçlı olarak şirketlerin finansman ihtiyacı ekonomik koşullara göre şekillenmekle birlikte her zaman var olan bir ihtiyaç. Önümüzdeki sene de finansman ihtiyacı devam edecek. Finansal olmayan ihtiyaçlarda ise iki temel kalem öne çıkıyor; dijitalleşme ve yeşil dönüşüm. Son yıllarda şirketler için dijitalleşme çok önemli bir ihtiyaçtı, bugün o ihtiyaç artık kaçınılmaz bir hale geldi. Şirketlere bu çözümler için destek olunması gerekiyor. Özellikle küçük ölçekli, KOBİ işletmelerin tüm dijitalleşme süreçlerini kendi başlarına yürütmeleri operasyonel ve finansal açıdan kolay değil. Bankalar da ihtiyaçlar çerçevesinde hizmet veren kuruluşlar olduğu için işletmelerinin dijitalleşmesinde önemli bir paydaş olmalı. Biz de QNB Finansbank olarak başta KOBİ’ler olmak üzere şirketlerin dijitalleşmesi için Dijital Köprü platformunu 2019 yılında kurmuştuk. Bugün müşterilerimiz hem bankacılık hizmetlerini hem de 20 farklı dijital çözümü tek bir platform üzerinden alabiliyorlar. Bu çözümler arasında bulunan e-Faturadan e-Ticaret’e, ön muhasebe programından insan kaynakları modülüne kadar farklı çözümlerle müşterilerimize tam destek sunuyoruz. Diğer önemli bir ihtiyaç ise yeşil dönüşüm. Bugün yavaş yavaş hayatımıza giren, önümüzdeki yıllarda ise hayatımızda çok daha fazla yer edinecek yeşil dönüşüm için bankaların rolü kritik. Dünyada da bu konuda bir farkındalık oluşmaya başladı ve aksiyonlar alınıyor. Başta ihracatçılar olmak üzere şirketlerin de uymak zorunda olacakları kurallar olacak. Örneğin yakın geçmişte SKDM (Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması) geçiş dönemi başladı. Buna göre bazı sektörler öncelikli olmak üzere şirketlerin karbon salınımlarını kademeli olarak azaltmaları gerekiyor. Bu sebeple yenilenebilir enerji gibi yatırımlara rağbet de artacak. Şirketlerin hem karbon emisyonu ölçümü hem de yeşil dönüşüm finansmanı açısından destekçisi de bankalar olmalı. Bu işin sonunda gerekli şartları sağlayamayan şirketler ek maliyetle karşılaşabilir ve rekabet avantajlarını kaybedebilir. Bu yüzden ihtiyaçları önceliklendiren bir banka olarak karbon emisyonu ölçümü için iş birlikleri yapıyoruz. Müşterilerimiz karbon salınımlarını Dijital Köprü üzerinde de ölçebilecekler. Sunduğumuz yeşil kredi paketleriyle de müşterilerimizin yeşil dönüşümünde önemli bir paydaş olacağız. Kredili ürünlerimizde yeşil dönüşüm kriterleri perspektifinde fiyatlama farklılığına da giderek bunu teşvik edebileceğiz ve sektörde öncü olup ilk olarak sunduğumuz yeşil mevduat ürünü ile de sürdürebilir kalkınmaya desteğimizi devam ettireceğiz.

Önümüzdeki döneme dair belirlediğiniz temel stratejiniz nedir?

QNB Finansbank olarak temel stratejimiz toplumun tüm kesimlerinden hem tüzel hem de bireysel müşterilerimiz için ihtiyaçlarına uygun olarak ürün ve hizmetler sunarak Türkiye ekonomisini desteklemeye hız kesmeden devam etmek. Halihazırda şube ağımız ve dijital hizmetlerimiz başta olmak üzere farklı kanallar ile müşterilerimize ulaşarak çok çeşitli finansal ve finansal olmayan çözümler sunuyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu stratejimize devam ederken müşteri kazanımını önceliklendiren bir anlayışımız olacak. Banka olarak önem verdiğimiz konu müşterilerimizin bankası olabilmek. Yani müşterimizin aklındaki banka QNB Finansbank olmalı, kullandığı hesap QNB Finansbank hesabı olması, kredi kartı, çeki, aklınıza gelebilecek finansal ürünleri QNB Finansbank olması. Bu vizyondan hareketle de öncelikle müşteri ağımızı daha da büyütmeyi sonrasında da hem mevcut müşterilerimizde hem de yeni müşterilerimizde daha da derinleşerek müşterilerimizin ana bankası olmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda öncü ve yenilikçi hizmetler sunmaya devam edeceğiz ve tercih edilen banka olmayı sürdüreceğiz.

2024’te hangi alanlara odaklanmayı planlıyorsunuz?

Banka olarak stratejik önceliklerimiz, müşterilerimizin ihtiyaçları ve ekonomik koşullar çerçevesinde hareket ediyoruz. Ayrıca, son birkaç yılda bankaların stratejilerini belirleyen bir konu da regülasyonlardı. Önümüzdeki sene için müşteri kazanımı ve derinleşme gibi önceliklerimizin yanı sıra hem tüzel hem de bireysel müşterilerimiz için yeni ürünler ve çözümler sunmayı, ürün ve hizmet ağımızı geliştirmeyi hedefliyoruz. Bankacılık; ihtiyaçlar doğrultusunda ortaya çıktığı ve değişen ihtiyaçlar çerçevesinde şekillenip değiştiği için ihtiyaçlara odaklanmak olmazsa olmaz bir şart. Biz de ihtiyacı anlamaya çalışıyoruz ve bunu en önce yaparak tüm müşterilerimiz için doğru ürünü ve hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Sadece bugünü anlamaya çalışmakla kalmayıp yarını da anlamak ve müşterilerimiz için anlamlı kılmak adına yapabileceklerimizi önceliklendiriyoruz. Dijitalleşme konusunda hem bireysel hem de tüzel müşterilerimiz için öncü olmayı başardık, bugün benzer şekilde yeşil dönüşüm konusunda önemli çalışmalarımız var. Bu kapsamda müşterilerimizin ihtiyaçları kapsamında odaklanmaya devam edeceğiz.

BENZER MAKALELER

POPÜLER MAKALELER